fbpx
arrow_back

Güneşin İnsan Vücuduna Etkileri

Güneşin İnsan Vücuduna Etkileri

İçindekiler

Güneşlenme ve Su Tüketimi

Her ne kadar sıcak bir kahve eşliğinde bembeyaz kar manzaraları çok sevilse de, 2022’de kış mevsiminin biraz daha uzun sürmesinden kaynaklı bu yaz, güneşe olan özlem biraz daha farklı. Hepimiz bu kış boyunca, güneşte yürüdüğümüzü, bisiklete bindiğimizi, sahilde şezlonga uzandığımızı, arkadaşlarımızla tüm gün süren piknikler yaptığımızı hayal ettik.

Çünkü fiziksel olarak vücudumuzun güneş ışınlarına, psikolojik olarak da ruhumuzun güneş enerjisine her zaman ihtiyacı var. Fakat güneşe maruz kalmanın olumlu ve olumsuz etkilerini iyi bilmek gerekiyor. Bizler de bu makalemizde yaz aylarında “güneşlenirken su tüketimimiz nasıl olmalı” konusuna değineceğiz.

Güneşlenmenin Faydaları

Uzmanların önerdiği saatlerde, önerdiği sürede güneşlenmek, kalsiyum emilimini artırarak kemiklerin güçlenmesini sağlayan D vitamini üretimine destek olmaktadır.

D vitaminini besinlerden almak zor olabilir ve dünya çapında 1 milyar kişinin D vitamini eksikliği vardır. D vitamini eksikliği giderildiğinde uyku kalitesi artar; kişi dinç uyanır. Ayrıca D vitamini erken doğum risklerine ve doğumla ilgili enfeksiyonlara karşı koruma sağlamaktadır.

Güneş ışığı, beynin serotonin hormonu üretmesini destekler. Bu da güneş ışınlarının insanların ruh hallerine iyi geleceği anlamına gelmektedir.

Araştırmalar, UV ışınlarının vücutta kan basıncını düşürerek; bazı kronik rahatsızlıkların riskini azaltmaya yardımcı olabileceğini ileri sürmektedir.

Güneşlenmenin Sağlık Riskleri

Yukarıda bahsettiğimiz faydaların yanında, güneşte çok fazla zaman geçirmenin bazı olumsuz sonuçları da olmaktadır. Bunlar güneş döküntüsü, güneş yanıkları, güneş zehirlenmesi olarak da bilinen (kaşıntılı şişliklere sebep olan) polimorfik ışık patlaması ve yaşlı yetişkinlerde daha sık görülen cilt kanseri gibi rahatsızlıklardır.

Bir diğer ve en önemli sağlık riski ise güneşlenirken vücudun fazla terlemeden kaynaklı su kaybetmesidir. Vücudun su kaybetmesine “dehidrasyon” denir ve tedavi edilmezse ciddileşebilecek, geri dönüşü olmayan hasarlar bırakabilecek bir rahatsızlıktır.

Vücudu su kaybı problemlerinden nasıl koruyacağımız konusuna gelmeden önce, dehidrasyon nedir, dehidrasyon belirtileri nelerdir, kısaca bahsedelim.

Yaz Aylarında Vücudun Su Kaybı (Dehidrasyon)

Vücudun su kaybı yani dehidrasyon, vücudunuza aldığınız suya oranla daha fazla su kaybettiğinizde ortaya çıkan bir sağlık sorunudur. Böyle bir durumda vücut, normal işlevlerini yerine getirmek için gereken sıvıya sahip değildir. Kaybedilen sıvıyı yerine koymazsanız, susuzluk başlar.

Vücudun susuz kalması çok kolaydır. Sadece güneşlenmekten kaynaklı değil, sıcak yaz günlerinde günlük hayatınızdaki aktivitelerde su tüketiminize dikkat etmediğinizde dehidrasyon problemleri başlayabilir. Günlük egzersizlerinizden sonra vücut kitlesinin %2’sini kaybetmek bile fiziksel fonksiyonlarınızı bozabilir. Bu sebeple vücudu sürekli nemli tutmak gerekmektedir.

Dehidrasyonun yorgunluk, halsizlik, ağız ve cilt kuruluğu, idrarda azalma, kas krampları, baş ağrısı, baş dönmesi, bilinç bulanıklığı ve bayılma gibi belirtileri vardır. Peki dehidrasyonu önlemek için, tükettiğimiz su nasıl olmalıdır?

Vücudun Nemli Kalmasını Sağlayan Alkali İyonize Su

Suyun sağlığımız için en temel gereksinim olduğu konusunda hemfikiriz fakat her su aynı kalitede değildir. Vücudun yeterince hidratlı yani yeterince nemli olmasını sağlayan su, alkali iyonize sudur. Bu da dehidrasyonu önlemenin en etkili ve hızlı yollarından biridir.

Alkali iyonize suyun vücudu nemlendirmesi ile ilgili en ikna edici çalışmadan, 2016 yılında Uluslararası Spor Hekimliği Derneği Dergisi’nde yayımlanan bir makalede bahsedilmiştir. Araştırma, hafif egzersiz uygulayan 100 katılımcı ile yapılmıştır. Egzersiz sonrası katılımcıların yarısına (terleme sonrası görülen %2’lik su kaybına karşılık) alkali iyonize su, yarısına ise normal içme suyu verilmiştir.

Araştırmacılar, katılımcıların kanının kalınlığını ve kan viskozitesini ölçmüş; alkali su içenlerin, standart su içenlere göre daha düşük viskoziteye sahip olduğunu tespit etmiştir. Alkali su tüketen grubun viskozitesi %6,3 oranında, normal su içenlerin viskozitesi %3,36 oranında düşmüştür.

Peki bu deney ne anlama geliyor? Kan viskozitesi, hidrasyonun bir ölçüsüdür. Kan viskozitesi ne kadar düşükse, hidrasyon seviyesi o kadar yüksek olmalıdır. Bu araştırma, alkali suyun üstün nemlendirici (hidrasyon seviyesini yükseltici) etkilerini göstermektedir.

Peki alkali iyonize suyu nasıl elde edebiliriz, nereden ulaşabiliriz?

Alkali İyonize Su Cihazları

Bu sıcak günlerde, güneş kremi kullanarak güneşten korunsanız bile vücudunuz hareket ettikçe oldukça su kaybedecektir. Bu durumda tükettiğiniz suyun kaliteli olmasını önemsiyorsanız, alkali iyonize su cihazlarımızı ve yanınızda taşıma kolaylığı sağlayan hidrojenli su jeneratörünü sitemizi ziyaret ederek inceleyebilirsiniz.

Daha önceki makalelerimizde alkali iyonize suyu detaylı şekilde anlatıp, faydalarından söz etmiştik. Bu makalemizde alkali iyonize su tüketiminin, özellikle yaz aylarında vücudumuzu nasıl nemlendirdiği, yani vücudun nasıl hidratlı kalmasını sağladığından söz ettik.

Yaz günlerinde güneşe maruz kalma durumuna ek olarak sıvı alımınıza dikkat edin, alkali iyonize su tüketerek sağlıkla kalın.

Hayatınıza yeni bir tazelik katın!