Günlük hayatımızda bazı halsizliklerimizin sebebini, işimizin yoğunluğu veya gün içindeki rutin koşturma sebebiyle olduğunu düşünebiliriz. Oysa insan vücudu, en değerli mineralleri azaldığında yavaş yavaş yorulur ve birçok belirti üzerinden sinyal vermeye başlar. Mineral eksikliği çok fazla olduğunda ise vücutta ciddi rahatsızlıklar görülebilir. Bu minerallerin en önemlisi Doç. Dr. Muhammed Keskin’in de belirttiği gibi magnezyum ve potasyumdur.
Vücutta magnezyum ve potasyum seviyelerini korumak önemlidir çünkü bunlar kalp, kas ve sinir fonksiyonu gibi birçok temel vücut fonksiyonuna ve ayrıca sindirim sağlığına katkıda bulunur. Bu mineralleri korumanın en etkili yollarından biri beslenmedir. Bu makalemizde alkali iyonize su ve bu yararlı minerallerin ilişkisinden bahsedeceğiz. Fakat öncesinde düşük magnezyum ve potasyum nedenlerinden söz etmekte fayda var.
Düşük Potasyum Nedenleri
Elektrolitler, kanınızda ve elektrik yükü taşıyan diğer vücut sıvılarında bulunan minerallerdir. Potasyum da kaslarınızı, sinirlerinizi ve kalbinizi iyi çalışır durumda tutmanın önemli bir parçası olan bir elektrolittir. Sindirim ve kemik sağlığı için önemlidir.
Düşük potasyum veya hipokaleminin en yaygın nedeni, reçeteli ilaçlar nedeniyle fazla miktarda idrara çıkmaktır. Su hapları veya diüretikler olarak da bilinen bu tür ilaçlar genellikle yüksek tansiyonu veya kalp hastalığı olan kişiler için reçete edilir.
Düşük potasyum seviyelerine bazen diyetteki yetersiz potasyum da neden olur. Potasyum kaybının diğer nedenleri, aşırı alkol kullanımı, kronik böbrek hastalığı, diyabetik ketoasidoz, ishal, aşırı müshil kullanımı, aşırı terleme, folik asit eksikliği, bazı antibiyotiklerin kullanımı, kusma gibi etmenlerdir.
Hafif düşük potasyum vakaları semptomlara neden olmayabilir, ancak daha ciddi düşüşlerde kas seğirmeleri, kas krampları veya zayıflığı, kas felci, anormal kalp ritimleri ve böbrek sorunları kendini gösterebilir.
Düşük Magnezyum Nedenleri
Bir mineral olan magnezyum, metabolizma da dahil olmak üzere vücuttaki birçok işlev için gereklidir. Vücuttaki enerjiyi dönüştüren ve kullanan fiziksel ve kimyasal süreçler, vücuttaki her organ (özellikle kalp, kaslar ve böbrekler) magnezyuma ihtiyaç duyar. Magnezyum ayrıca dişlerin ve kemiklerin oluşumuna da katkıda bulunur.
Kandaki düşük magnezyum seviyeleri veya hipomagnezemi, anormal göz hareketleri, kas spazmları veya krampları, kas zayıflığı ve uyuşma gibi semptomlarla kendini gösterir.
Düşük magnezyumun ilk görünür semptomlarından birinin yorgunluk olduğu belirtilmektedir. İlk başta herhangi bir semptom fark etmeseniz de kas spazmları, iştahsızlık ve mide bulantısı gibi belirtiler tükenmenin erken evrelerinde görülen diğer yaygın semptomlardır.
Özetle magnezyum kaybının nedenleri, aşırı alkol kullanımı, vücudun geniş bir alanını etkileyen yanıklar, kronik ishal, aşırı idrara çıkma, yüksek kan kalsiyum seviyesi, çölyak hastalığı, terlemek, inflamatuar bağırsak hastalığı gibi sendromlar, yetersiz beslenme ve antibiyotiklerdir.
Düşük Magnezyum ve Potasyum Nelere Sebep Olabilir?
Bu iki değerli mineral vücutta eksildiğinde bazı rahatsızlıklar görülebilir. Gözlemsel çalışmalar, düşük mineral seviyelerini artan depresyon riski ile ilişkilendirmiş; bazı insanlarda sinir disfonksiyonuna neden olabileceğini belirtmiştir.
Yapılan diğer çalışmalar, mineral tükenmesinin kemik kütlesinin azalmasına neden olduğunu doğrulamaktadır. Osteoporoz, zayıf kemikler ve artmış kemik kırığı riski ile karakterize bir hastalıktır. Magnezyum eksikliği de osteoporoz için bir risk faktörüdür. Eksikliği kemikleri doğrudan zayıflatabilir, aynı zamanda kemiklerin ana yapı taşı olan kandaki kalsiyum seviyelerini düşürebilir.
Fiziksel veya zihinsel halsizlik ile karakterize bir durum olan yorgunluk, mineral eksikliğinin başka bir belirtisidir. Hayvanlar üzerinde yapılan bazı çalışmalar, magnezyum eksikliğinin kan basıncını artırabileceğini ve kalp hastalığı riskini artıracağını göstermiştir.
Alkali İyonize Su İçmek Mineral Kaybını Önler
Elektroliz işlemi ile elde edilen alkali iyonize suyun alkali sudan farkından daha önce bahsetmiştik. Elektroliz işlemi ile elde edilen alkali iyonize su literatürde; alkali antioksidan su, alkali indirgenmiş su gibi farklı isimlerle de karşınıza çıkabilir. Bu isimlerin sebebi iyonizasyon sırasında suyun içerisindeki değerli minerallerin asidik mineraller ile bağını koparıp suya mikro moleküler ve non-oksidatif özellik kazandırması ve alkali mineraller açısından zenginleştirmesidir.
Su, sadece hidrojen ve oksijenden oluşmaz; içerisinde çözünmüş birçok madde içerir. İyonizasyon işlemi sırasında su kimyasal yapısını değiştirmez; suyun içerdiği bu çözünmüş maddeleri insan vücudunun kullanabileceği hale getirir. Magnezyum, potasyum gibi alkali minerallerin elektron fazlası vardır; bu sebeple elektron eksiği olan asidik minerallerle bağ kurarlar. İyonizasyon işlemi sırasında asidik mineraller sudan elemine edildiğinde bu yararlı mineraller suda serbest kalır. Böylece minerali bol, sağlıklı ve canlı bir su tüketmiş olursunuz.
Alkali iyonize suyu daha detaylı araştırmak ve sağlıklı yaşama bir adım atmak istiyorsanız sayfamızı inceleyebilirsiniz.